Acı ve hüzün bir yıldız kadar uzak, mutluluk ise gözbebeğin kadar yakın olsun, umutların gerçek, gerçeklerin mutluluk, mutlulukların sonsuz olsun...
Sana kendi meleklerimi gönderiyorum, üzerin açılırsa örtsün rüyalarını renklendirsin. Gece boyu ismimi kulağına hecelesin diye iyi geceler bir tanem.
Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine, bir gözlerin takılırsa uzaklara, kulakların zamansız çınlarsa bil ki bir yerlerde özlenmişsindir aşkım.
Karanlıklar sevgiye engel mi, ya mesafeler sevgiyi yok eder mi? Peki ya zamanın ne suçu var. Sevgimizin yok olmasını sağlayabilir mi, ben olmadığımda sevgim yanında ya yetmez mi?
Ne seni unutacak kadar zaman geçecek nede geçen zaman seni unutturmaya yetecek bırakıp gitsem de seni unuturum sanma zaman alışmaya öğretir ama unutmayı asla...
Karanlık aydınlıktan kötülük iyilikten kaçar. Güneş yalnız da olsa etrafa ışık saçar. Üzülme iyilerin kaderi yalnızlıktır. Kargalar sürüyle kartallar yalnız uçar.
Dünyayı sevdim çiçekler olduğu için, çiçeği sevdim arılar olduğu için, arıyı sevdim balı olduğu için balı sevdim çünkü senin kadar tatlı olduğu için.
Bir yıldız buldum gökyüzünde adını sen koydum. Bütün yıldızlar olmasa bile o oluyor gökyüzünde tıpkı kimsenin olmadığı bir anda senin yüreğimde olduğun gibi.
Dost deniz kenarındaki taşlara benzer. Önce birer bir er toplarsın
Sonra teker tek er atmaya başlarsın. Ama bazılarını atmaya kıyamazsın.
İşte sen onlardansın.
Yedi ayrı iklimden yedi ayrı arı getirseler, yedi ayrı arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa, yedi ayrı çiçekten yedi ayrı bal yapsalar yine de senden tatlı olamaz.
Önümde engeller var sana gelemiyorum. Gönlüm acıyla dolu gülemiyorum. İçimde silinmeyen öyle bir iz bıraktın ki senden başkasına aşkım diyemiyorum.
Dünyada birçok insan var şu an kimi mutlu kimi mutsuz, kimi ağlayıp kimi gülüyor. Ama bütün bu mutluluk ve güzelliklere layık olan biri var o da şu anda mesajımı okuyor
Dünyamı aydınlatacak gözlerin olsa sen gelene kadar karanlıkta yaşamaya razıyım. Beni ısıtacak sadece gülüşün olsa sen gelene kadar üşümeye razıyım.
Acının umutlarını yok ettiği yerde umutlarını yeşertecek bir sese ihtiyaç duyarsan ben hep bildiğin yerde bildiğin gibiyim..
Ağlamayı bil gülmeyi unutma! Sevmeyi bil, sevilmeden yaşama! Beni hatırla demiyorum ama unutma!
Yaşamın kaynağı sevgiyse eğer, sevgi bir tutku, tutku bir amaç, amaç bir şeyleri biriyle paylaşmak, paylaşmak dostluk, dostluk hatırlanmaksa hep aklımdasın.
Bir gün yaşamın bütün güzellerinden vazgeçip de ölmek istersen yanıma gel ki sana sensizliğin ölüm olduğunu göstereyim.
Doğup büyümek, büyüyüp ayaklanmak ve ölmektir yaşam. Şu yaşam sensiz ise ölüme bile hasretim ki ben sana seninleyken bile hasretim.
Kalbimi kırmak suya yazı yazmak kadar zordur. Kırılan kalbimi onarmak gece doğan güneşe dokunmaya benzer. O suya yazı yazdın şimdi güneşi bekle...
Adını dağlara yazarım ayaklar ezmesin diye. Gökyüzüne çıkıp semaya yazarım yağmurlar silmesin diye kızgın hançerle kalbime kazırım seni unutmasın diye.
Dünya mı yalan yoksa söyle bu canlar mı yalan nice zaman geçti ki gerçekler mi yalan yoksa yalanlar mı yalan.
Uçurum kenarında dahi olsa sırf şu dünyaya gıcıklık olsun diye kocaman bir kahkaha at attığın o kahkaha dostlarına mutluluk düşmanlarına acı verecektir.
Aramızda mesafeler ne kadar uzun olursa olsun sonsuzluğa giden tüm yollara adını yazdım hangi yoldan geçersen geç seni sevdiğimi okuyacaksın şimdi okuduğun gibi.
Sevginin evrenselliğini yalnız yaşayan bir yağmur tanesiyim uzak kentin yalnız kızı sevgiye hasret gülü bu ayrılıktı.
Yağmur yağdığı zaman yağmur tanelerini tutmaya çalış tutamadıkların kadar seni çok özledim.
Hayat hep beklentilerle ve ümitlerle doludur. Sevmek gibi ona açık denizlere olta sallamak şans değildir. Olması gerekenler vardır olması için. Arayışlar içinde bulunduğumuz şu dünyada sana mutluluklar ve başarılar diliyorum.
Özlem içini mi yakıyor bir tanem. Sakın yenilme dışarı çık gökyüzüne bak bil ki özlediğin o gözlerde o gökyüzüne bakıyor.
Aşk günah olmayacak kadar masum, köle olmayacak kadar özgür, unutulmayacak kadar derin, umulmayacak kadar yalın tek başına yaşamayacak kadar takımdır.
Aşkların sınandığı yerdir hayat, hayata sahip çıkmak aşka vefayı, aşka sahip çıkmakta hayata bağlılığı gösterir.
Dünya üç günlüktür. Dün, bugün ve yarın. Dün geçti, yarının geleceği belli değil, öyleyse bugünün kıymetini bil.
Dünya da iki gül olsun biri kırmızı öteki beyaz. Eğer sen beni unutursan bütün kırmızı güller solsun. Eğer ben seni unutursam bütün beyaz güller kefenim olsun.
Sevgiyi gören, sevilmeyi bilen, sevilmeyi hak eden güzel insan her şey senin için daha yeni başlıyor. Yaşamının bundan sonraki bölümünde de hak ettiğin her şeye ulaşman dileğiyle iyi şanslar...
Her zaman ve her konuda hiç tereddüt etmeden destek, anlayış ve sevgiyi bana hissettirdiğin için teşekkürler. SENİ SEVİYORUM.
Sokaklar ıssız sayfalar bembeyaz, ucu yırtık bir mektup üşüdüm biraz ve deniz kokusu rüzgârın sırtında kimi zaman kendimdeyim aşk unut sevmeyi unut geceyi unut...
Güller bahçesinde geçse de ömrüm senin üstüne gül koklamam gülüm gülü koklamak olsa da ölüm senin için ölmeye değer be gülüm.
Umut yazıyorum bir kır çiçeğinin taç yaprağına nice soğuklara dayanıyor da
Bir sözünle kırılır diye korkuyorum.
Sen, gözlerinden sonra kimseye bakamadığım!
Sen, yokluğunda kendimi kimsesiz hissettiğim!
Sen, dünyada en tatlı bakışlara sahip
Gönlümün kraliçesi
Yüreğindeki sevgin geçirdiğin her yaşınla büyüsün. Hayal ettiğinden daha fazla mutlu ol. Hayallerinle beslediğin sonsuz mutluluklar gerçek olsun. iyi ki doğdun.
Ne seni unutmak gibi bir çaba var yüreğimde nede aşkımı körükleyen bir rüzgâr, ne seni görmeden durabilecek kadar güçlüyüm, nede kaybetmeye dayanacak kalbim var.
Toprağa düşen ilk tohum gibi bedenime düşen ilk sevda bu, yüreğimin ilk cemresi bu, bu yüzden ne töresini bilirim, nede hukukunu, bildiğim sevdanın kendisidir.
Bugün dünyayı istediğim renge boyayıp, bu rengi insanlara tüm sevginle dağıt, kendini sevginin bir rengi diye tanıt, çünkü senin varlığın sevgiye en güzel kanıt.
Seni seviyorum diye sanma ki kalbim yetimdir. Ölürümde yalvarmam aşkım asaletimdir.
O kadar mutlu ol ki, gözlerindeki mutluluk mutluğu arayanların umut ışığı olsun.
Hüzünlenip ağlamak istiyorsan bunu sakın yapma, belki bir yerlerde gülümseyişin için ağlayan birileri vardır.
Dostlukların başladığı sevgilerin birleştiği belki yorgun belki durgun ama yine de mutlu yine de umutlu hep seninle bir tanem.
Seni ne zaman özlesem yüreğime bir yıldız çizerdim, seni ne kadar mı özledim benim artık bir gökyüzüm vardır.
Sevmekten korkmadığımız, söylemekten utanmadığımız, saygını değerli, düşüncenin önemli umudun sonsuz olduğu nice yıllara...
Cama vuran yağmurun her damlasında sen varsın. Ne isterim biliyor musun? Yılın her günü yağmur yağsın...
İçimde tutsak olan duygularım sensin. Belki yaşadığım belki yaşadığımı sandığım ama gerçek olan şu ki: Tüm güzel duyguları seninle ve sende yaşadım.
Arkadaşlığı, dostluğu, güzelliği ve sevgiyi tek kelimeyle anlat deseler, hiç düşünmeden SEN derim.
İnsanlar kırmızı gül peşinde koşarken ayakları altında ezilen kır çiçeklerinin farkına bile varmazlar.
Dumanların gerisinde sen belirsen de yaksam tekmil ışıkları, sen bir gece yarısı beklediğim getirsen el değmemiş sevdaları...
Seninle iken ellerine dokunmak, sensizken seni düşünmek, hissedilebilecek duyguların en güzeli...
Hani kardelen çiçeği gökyüzüne aşık olur da koparılacağını bilebile
Kafasını karın altından çıkarır ya! Kardelen kadar cesaretin yoksa sakın aşık olma...
Yeryüzündeki teraziler, kalbime düşen aşkın ağırlığını tartmaktan aciz.Tek bildiğim şey paylaştıkça büyüdüğü...
Gözlerimde sevgiyi görebilseydin ya da seni benim gözümle görebilseydin gözlerine inanamazdın.
Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan seveni yanıltmayan sevince yanılmayan, özlenen sen özleten sen, varken doyulmayan yokken dayanılmayansın.
Güneşin buz tuttuğu bir yerde yanan bir alev görürsen bil ki o senin için yanan kalbimdir.
Sana sitem etmeyeceğim artık bütün suç benim seni bu kadar sevmemeliydim. Şu köhne utanmaz dünyada ne bir kimse bu kadar sevilmeye değer, nede kimsenin bu kadar sevilmeye hakkı var.
Geleceğiniz yıldız kadar parlak, güneş kadar aydınlık, ay kadar beyaz, sonbaharlarınız ilkbahar kışlarınız yaz olsun.
Uyanınca insanı uyandığına pişman eden, geriye dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten delirten hayatta sadece bir kez görülebilecek harika bir rüyasın sen!
Mutluluğun gökyüzünden dökülen bahar yağmurları kadar bol olsun o kadar mutlu ol ki gözlerindeki mutluluk mutluluğu arayan mutsuzların umut ışığı olsun her şeye rağmen.
Arkadaşlık yıldızlara benzer çoktur, fakat hepsi aynı parlaklıkta değildir. Sen benim en parlak yıldızımsın...
Bir dilek tut deseler senin mutluluğunu dilerim. İdam sehpasında son isteğin ne deseler senin mutluluğu isterim. Senin mutluluğun için dünyayı yoluna kurban ederim...
Dünde bugünde yarında yüreğin kadar yanındayım kendini yalnız hissettiğinde elini yüreğine koy ölene kadar ben ordayım. Bütün mutluluklar seninle olsun...
İnsan ya hayrandır sana ya düşman ya hiç yokmuşsun gibi unutulursun ya bir dakika bile çıkmazsın akıldan...
Geceler boyu uykusuz kaldığım şiirler yazıp hayaller kurduğum kısacası kendimi unuttuğum o müthiş sevgili sen miydin?
Sevmek derin bir suskunluğu paylaşmaktır...
Hem ağlamak hem gülmek
Hem yaşamak hem ölmek
Ama en acısı sevip de sevilmemek...
Aşkımızın anahtarı temiz kalbinse
Mutluluğumuzun sırrı benim dilimse
Duymak istediğin cümle ‘seni seviyorum’ ise
Duy artık sesimi SENİ SEVİYORUM...
İlk sevdiğim değilsin affet son sevdiğim olabilirsin dikkat et...
Bugün sana olan sevgimi herkes duysun yarın adını kabirde böceklere ezberleteceğim...
Hayatta 3 şeyi sevdim. Seni, kalbimi ve ümitlerimi
Seni sevdim çünkü beni sevdin,
Kalbimi sevdim çünkü seni sevdi,
Ümitlerimi sevdim beni yalnız bırakma diye...
Sevildiğin an yeterli, terk edildiğin an sabırlı seveceğin an kararlı ol...
Ben yamaçtan gideyim yollar senin olsun, ben zehir içeyim sular senin olsun, duydum ki bir sevgili bulmuşsun mübarek olsun bende bir tane buldum haberin olsun...
Beni unutup gittiğin için senden değil, seni sevdiğim için kendimden nefret ediyorum...
Sevdiğin müddetçe ve sevebildiğin kadar sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe ve verebildiğin kadar gençsin...
Desen ki seni çok seviyorum sensiz yaşayamam. İnanmam sorarım nasıl inanılır yarısı doğru yarısı yanlış bir söze?
Kardan adamın yüreğini yolda buldular, güneşe sevdalanmış eriyordu.
Sana dünyanın en güzel hediyesini vermek isterdim ama seni sana veremem ki
En güzel deniz henüz gidilmemiş olandır,
En güzel çocuk henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz henüz söylememiş olduğumdur.
Dertlerin kum tanesi kadar küçük sevinçlerin nisan yağmurları kadar bol olsun. Öyle mutlu ol ki gözünden akan yaşlar mutlu olmayı bilenlere sadaka olsun...
Umut uçuruma tutunan bir çiçeğin incecik kökleriyle fırtınalara ve tipilere inat toprağa tutunma çabasıdır. UMUDUNU ASLA YİTİRME! ! !
Başarmak için tehlikeye atılmadıkça kazanmak, mücadeleyi göze almadıkça zaferi elde etmek mümkün değildir.
Sahiller dalgayı nasıl beklerse, gökyüzü mehtabı nasıl özlerse, kuru topraklar suya nasıl hasretse sende benim hasretimsin...
Asla başkalarının umudunu kırma belki de sahip oldukları tek şey odur.
Paylaştıkça büyüdüğüne inandığımız hiç bıkmadan hiç sıra sende demeden birlikte suladığımız bu dostluk çiçeği hiç solmayacak.
Bir kutu yaşam gönderiyorum sana bir fırça ve bin renk koydum kutuya bir cennet resmi yapıp içine gir diye hayaller serptim gizlice hayal kurmayı unutma diye! ! !
Ayrılık diye bir şey yok. O insanoğlunun uydurması. Biz düşünebildikçe varız ve varoldukça birlikteyiz daha paylaşacağımız çok şey var...
Bir gün bölünüp ayrı birer bulut olursak gökyüzünde aynı şehrin üstünde olmasak bile yağmuru birlikte düşürelim yeryüzüne...
Bir gün gülen gözlerinle bana soracaksın “dünyayı mı, beni mi “ diye dünya dediğimde küsüp gideceksin. Ama hiçbir zaman bilmeyeceksin tek dünyamın sen olduğunu...
Hasret kokar dost, hele ayrılık varsa; ÜZÜLME selam getiren yel oldukça, Kuş olur dostluğumuz buluşuruz dağ tepesinde yâda kar altında kardelen misali...
İnsanlardan korkuyorum aldatacaklar diye, gülmekten korkuyorum ağlatacaklar diye sevmekten korkuyorum terk edecekler diye...
Dostluk filizlerinin yeşerdiği arkadaşlıkların birbirine daha sıkı kenetlendiği unutulmayan dostluğumuzun daima devam edeceği nice senelere...
Sağır bir ressam kristal bir zemin üzerine düşen bir gülün çıkardığı resmini çizebilirse işte o zaman seni unuturum...
Bir gün gelip dostluluğu ararsan bir yerlerde; bir deniz kenarında, bir dağ yamacında kapat gözlerini düşün BEN SENİN DOSTUNUM...
Bir daha dünyaya gelsem yine seni severdim beni üzesin diye, beni deli divane edesin diye; biliyorum sende bir daha dünyaya gelsen yine beni sevmezdin kahrımdan öleyim diye...
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde gözlerin uzunuzun karanlığa dalarsa bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa bil ki SENİ DÜŞÜNÜYORUM...
Seni seviyorum derken hiç yalan söylemedim Yalan söylerken ise ben seni seviyorum demedim ki...
Bataryası zayıf rüyalarımızın kapsama alanı dışında kalan kesimlerine şebeke hatası sebebiyle ulaşamadık şimdi yüreğimde ful çeken hattımla söylüyorum SENİ SEVİYORUM AŞKIM...
Şu an nerede ve ne yaptığını bilmiyorum. Geleceğe ait düşüncelerini bilmiyorum. Bilmediğim daha çok şey var, ama bildiğim her şeye bedel bir şey var ki oda VAZGEÇİLMEZLİĞİN...
Bir sonbahar günü gittin sanırım eylül ayıydı. Kopardı kader bizi canım. Bu yüzden her sonbaharda seni düşünürüm seni sevdikçe meleğim ben sonbaharı da severim...
Kötüler kötülükleriyle, iyiler iyilikleriyle anılır. Ben kötüyüm dünyayı sana bırakıyorum...
Hor gören şu gururun tükenmek bilmez mi? Sevginle yanan kalbi üzdüğün yetmez mi? İyi niyet uğruna yaşıyorsak dünyada seven garip olsa da sevilmeye değmez mi?
Yaşam bir şarkı söylemekten usanmadığımız bitmez sandığımız bir yol her yeni yıl hayatın renklerini yakalamak için yeni bir fırsat. Yeter ki isteyelim. MUTLU YILLAR...
Aşk kaçmaktan çok beklemeyi, görmekten çok düşlemeyi, dokunmaktan çok hissetmeyi sever ve aşk öyle haindir ki nerde imkânsız var onu sever...
Yalnızlık gecelerin ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların tebessüm dudakların sen ise yalnız benimsim...
Ben şehrimin bensiz sokaklarını adımlarken, ben sensizliğimin sokaklarından bir şehir kuruyorum kendime...
Bir dünya istiyorum taşı sen toprağı ben,
Bir hayat istiyorum gecesi sen gündüzü ben,
Bir çiçek istiyorum gövdesi sen yaprağı ben,
Bir kalp istiyorum yarısı SEN yarısı BEN
Gecemidir bana hüzün veren yoksa ben miyim hüzünlenmek için geceyi bekleyen, gecemidir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen...
Kocaman bir okyanusta su damlası olmak, uçsuz bucaksız sahilde kum tanesi olmak ama en güzeli milyonlarca insan içinde senin sevdiğin olmak...
Ne yıldızlar istiyorum gece yarılarıma, ne güneşi istiyorum gündüz karanlığıma, sadece seni istiyorum şu kahrolası yalnızlığıma...
Yatağını gül yapraklarıyla, rüyalarını papatyalarla süsledim. Üzerini sevgimle örtüp kâbusların ben oldum ki en tatlı rüyaları sen göresin diye...
Dostluk ırmaklara benzer. Kiminin suyu az, kimininse çok kiminde ellerin yıkanır yalnızca kiminde ise ruhun yıkanır boydan boya...
Bizim ömrümüzde bir ırmak vardır sularında hayallerimizi yüzdürdüğümüz, bizim gönlümüzde dostlarımız vardır günlerimiz ayrı geçtiğinde üzüldüğümüz...
Bir çocuk gibi küçücük kalbin varsa küçücük kalbindekiler büyük umutlarsa kalbin ne kadar küçük olsa da sen hep sevginin büyük umutlarıyla yaşa...
Hayatta en güzel şey değişen zamanın değişmeyen dostluklarıdır....
Seni unutmak zor, anlatmak imkânsız çünkü sen unutulduğunda hatırlanan anlatıldığında bilinmeyensin...
Yüreğimde papatya kokuları, gözümde eski bir yağmurun güneşteki yansıması, gökkuşağının yedi rengi ruhuma işlemiş, yıldızlar gece olunca dünyaya sevgilerini sunarlar...
Yüreğini ısıtmak için ateş gerekmez insana, huzuru bulmak için sımsıcak bir buse yeter sana, dost yüreğimden binlerce çiçek hadi alsana! ! !
Duygular vardır anlatılmayan sevgiler vardır kelimelere sığmayan, bakışlar vardır insanı ağlatan insanlar vardır ki asla unutulmayan işte sen onlardansın...
Buruk hasret dolu geceleri öldüreceğim, bu ayrılık şarkılarını kurşuna dizeceğim ve seni benden ayırdığı için kaderimi mahkemeye vereceğim...
Ne çöller deniz, denizler çöl olursa, kayada nilüfer çöllerde çam çıkarsa, güneş kararıp ay bizim eve düşerse o zaman seni unuturum...
Bulutlara yükledim özlemimi rüzgârlarla yolladım sevgimi yağmurlar yağdırdım gözyaşlarımla küçük melekler gönderdim seni öpmeye geldiler mi?
Usandım yeşermesi ümitsiz bahçeyi beklemekten usandım tarla kuşunun sesinden usandım bu yürekten kendimden usandım durup, durup seni özlemekten...
Hani gözler vardır sözleri anlatır, hani sözler vardır gözleri ağlatır, birde dostluk vardır seni yalnız seni anlatır...
Senden ayrı geçen bir saniye bir gün, senden ayrı geçen her gün bir yıl, senden ayrı geçen her yıl bir ömür oldu bir tanem. Kalbim senin hasretinle dolu.
Aşkımın nameleri şimdi semalarda.Adresi ise denizlerin ötesinde güneşin battığı yerde. Aşkın şarabı bitse de Mecnun Leyla’yı istemese de yine seni seveceğim...
En güzel anlarını düşün ve en güzel rüyalarını sonrada hepsinin gerçekleştiğini ancak o zaman anlarsın senin için neler dilediğimi...
Rüzgârların keman çaldığı, yağmur damlalarının cama vurduğu soğuk bir gecede yatağına uzanıp keşke dediğin bütün hayallerin gerçek olsun...
Dilime bu türkü gönlüme bu sevda düştü düşeli yollardayım. Yüreğime çoktan cemre düşürdüm seni sevmek için baharı bekleyemeyeceğim...
Eskiden sahil kasabasında yaşayan bir kız uzaklardaki dostlarını görmek sayarmış her gece yıldızları seyretmeyi, bilirmiş ki sönmedikçe yıldızlar bitmeyecek sevgileri...
Eğer dostluğumuz zaman ve uzaklıkla sınırlıysa o yok demektir. Uzağı aştığımızda aynı yerde zamanı aştığımızda aynı andayız böylece hep birlikteyiz...
Ne kadar zordur bilir misin her gece yıldızların kaymasını beklemek ve her yıldız kayışında yalnız seni dilemek...
Özlemim var dağlar bilemez sevgim var kimsenin aklı almaz birde sen varsın ki bir tanem dünyada hiç kimse böyle özlenilmez...
Dostluk limandır sensiz ve sessiz. Ölene kadar beklerim bu limanda gelsen de gelmesen de...
Bir güvercin gönderiyorum sana ağzında bir kutu, olan al senindir o kutu aç kapağını bak içine mutluluk tomurcuklarıyla doldurdum sen hep mutlu olasın diye...
Yalnızlığı karlara yazmak isterdim güneş çıkınca erisin diye hasreti yıldızlara yazmak isterdim sabah olunca kaybolsun diye...
Bir gün dudakların kurursa okyanusu getiririm sana, akşam ayazında titrersen güneşi getiririm sana, eğer gözlerin aşkını ararsa koşup gelirim sana...
Sen özleyenin özleminden habersizce özlenmektesin sen var ya sen özlenenlerin içinde bir tanesin...
Hadi gökyüzünden senin için tuttuğum üzerine tüm duygularımı yüklediğim yıldızı al yüreğine koy hadi uzaklardan benim için bir tebessüm yolla...
Önceleri hasreti hiç tatmadım. Hiç ayrı kalmadım biter diye takvimlere baktım zor geldi ayrılık alışamadım...
Bazen fırtınalı gecelerde korkuyorum. Bazen çakan şimşekler arasında seni görür gibi oluyorum her şeyinle aşkım ben seni çok seviyorum...
Güller hep elinde açsın ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun ama seni yaralamasın. Mutluluk hep yüreğine dolsun ama beni unutturmasın...
İçinde öyle bir umut taşı ki onu senden kimse alamasın gözlerin hep gülsün mutluluğu sende arasınlar ama onu kalbinde öyle sakla ki gerçekten isteyen bulsun
Bu gülüş, bu bakış, bu zekâ ve akıl, anlam dolu bakışlar Allah bütün güzellikleri bir yerde toplamış neyse benden çok bahsettik senden ne haber?
Hayat bazen tatlı bir tebessüm, bazen gözden yerli yersiz dökülen gözyaşıymış...
Zor kazanılan çabuk kaybedilen adına “mutluluk” denilen şey hep seninle olsun. Daima yüzünde güller açsın. Hep böyle kal aşkım…
Feci olay yalnızlık, en acı olay ölüm, en üzüntülü olay unutulmak, en soğuk
Cevap hayır, en sıcak kelime seviyorum, en önemli şey sen CANIM...
Zannetme ki gözlerim seni görmekle kalacak ölsem de ruhum seninle olacak
Bir gün kapatırsam gözlerimi hayata son sözüm seni seviyorum olacak.
Dost vurulunca değil unutulunca ölür ve ben dostumu kır çiçeği gibi avucumda değil kurşun yarası gibi yüreğimde taşırım...
Ben alaca karanlığı sevmem ya gece ya gündüz olmalı kurşun dediğin ya derinden vurmalı ya namluda kalmalı yar dediğin ya senin gibi olmalı ya hiç olmamalı.
Hayatta binlerce insan tanıdım hepsi gökteydi ve parlıyordu; Ben seni güneşim seçtim ve binlerce yıldızdan vazgeçtim.
Ay yıldızlara mutluluk fısıldarken gökyüzü sevincini yeryüzü ile paylaşırken sana bir parça mutluluk yolluyorum umut çiçeklerin hiç solmasın diye.
Bir uçurumun ucundan düşecek olsam aşağıdaki tek dal tanesi sen olsan ölmekten değil seni kırmaktan korkarım…
Sokakta bir kız gördüm takıldı gözlerim gözlerine aşığım zannetti beni kendine hâlbuki ne bilsin benziyordu gözleri gözlerine...
Ey dilberi rana bu ne tesadüfü müstesna maksadım âcizane yi taciz etmek değil bilakis umumiye de küçük bir aile bacası tüttürmek...
Sevgi gözlerinin içine baktığında kalbinin cız etmesidir!! Sevgi her gün görüşüp konuşsan da o aradığında hiç konuşmamış gibi özlemektir.
Birlikte yaşayabileceğin değil onsuz yaşayamayacağın biriyle ol. Geldiği zaman boşluk dolduranlardan değil gittiğinde yeri doldurulamayan biri olsun.
Bir insanın idealleri olmalı sonsuzluk gibi. Bir insanın özlemleri olmalı özlemle açan çiçekler gibi. Bir insanın bir tanesi olmalı tıpkı bendeki sen gibi..
Canlanır hatıralar çevrildikçe sayfalar, hep deşiliyor yaralar mazi akla gelince açılır yavaş, yavaş hayale dalan gözler o zaman aranır kaybedilen o eski günler...
Hiçbir zaman uzak kelimesi benden uzak olamaz. Çünkü yakınlık aslında bizden çok uzakta olandır. Bu gün seni özleyebiliyorsam uzaklardan bana yakın olduğundandır...
Beni özlersen gökyüzüne bak yıldızların kuyruğuna kalbimin parçaları takılı yalnızlık seni üzerse elini kalbine koy gözlerini kapa çünkü ruhum orada çakılı
Sen hiç denizin derinlerine bakınca yeşil ormanları gördün mü? Bana sakın imkânsız deme ben senin gözlerine baktığımda ölülerin bile görmediği cenneti gördüm...
Kurşun kadar hızlı geçer yaşamak ama öyle zordur ki kurşunu havada sevdayı kalpte tutmak...
Ben seni dün sevmeyeceğin dünler mazide kalacak, ben seni bugün sevmeyeceğim bugünler dünde kalacak, ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek...
Yağan ilk yağmurlarda ben olmasam da yanında dilekler tut ne olur. O yağmurun adını da sevdamın yağmuru koy, Çünkü ben sevdamın yağmurunda sırılsıklam oldum bile...
Sana olan sevgim ıssız bir gecede beyaz bir taşın üzerinde yürüyen bir karıncanın ayak izlerinden daha gizlidir...
Yürek umutlara gebe olmalı sevdam ölüme yenik düşmedi hiç, çünkü sevginin kutsallığını bilirim. Kolumuz kırık, ayağımız prangalı gönlümüz darağacında olsa bile ölüme küsüp sevmeyi sevdim ben...
Duygularımız savunmasız gönlümüz arsız. İşte biz böyle sadece sevgimiz ve sevdamız...
Değişen ben değilim dönüşen savaş yaşlanmakla ıslanmakla aynı şey bir yağmurun gölgesinde ihtiyarlamak şimdi ölüm bile yetmiyor acılarımızı tartmaya...
Sen deprem gibi girdin gönlüme fay hattı çizdin yüreğime enkazlar bıraktın üzerimde kalbimde artçılar devam etmekte özlenmektesin bir tanem 8,4 şiddetinde...
Kalpler vardır sevgiyi yaşatmak için, insanlar vardır dostluğu paylaşmak için ve de böyle güzel günler vardır sevdiklerimizi unutmamak için...
Yaşamak çırpınmaktır. Bir adımı diğerinin önüne atmaktır. Varlığını gölge gibi göl sularına bırakıp orada kırılmaktır. Kırıldıkça yeniden dalgalanmak umutlanmaktır...
Varlığında yokluluğunu yaşamak çok zormuş.Seni tanımak ama farklı yerlerde belirli zamanları beklemek çok zor. Seni her zaman her yerde seveceğimi unutma! ! !
Hey gidi koca çınar sen öyle bir fiskeyle yıkılır mısın? Söyle içinde çırpındığımız, bir nehir hem met hem cezir kaderimiz değil mi?
Gönül bir serçedir, hasret mengene, ya ölü ya diri döneriz gene. Ha üç yaşadık ha doksan sene ömür ne ki bir yudumcuk çay...
Bugün pencereni açık bırak çok uzaklardan bir kuş uçurdum. Biraz yorgun biraz ıslak ama yinede başucuna bir tutam sevgi bırakacak...
Şafakla birlikte hüzün akmakta hayata! Her şey sıradan o kadar basit ki bakmaz oldum lezzete tada dostluğun olmasa ne yaşanır ne de bu hayat çekilir ya…!
En ücra ülkenin en ücra bölgesinin en ücra şehrinin en ücra mezarının en ücra zindanının en ücra hücresinin en ücra taşına yazdım adını bir tanem.
Bir daha doğursun günlerin anası gelme buralara ey tutku… Etrafta hüzün kokusu yüreğim uzaklarda burada arama onu... Dinlesinler o garip matemini.
Çiçeklerden en güzeli gül, güllerden en güzeli sen, çiçeklerden gülü güllerden seni severim gülüm...
Ayrı geçen günlerimizde hüzünlenip de sakın ağlama dostum Çünkü bir yerlerde sadece senin gülüşün için yaşayan bir dostun mutlaka var.
Bulutlar ne kadar karanlık olursa olsun mutlaka arakasında parlayan bir güneş vardır. Umut, umut, umut, umut umudunu sakın yitirme.
İnsanı yaşatan ümitler gibi, güneşi getiren saatler gibi, gerçeğe dönüşen vaatler gibi, geliver yanımı güldür yüzümü dostum…
Kuyruklu yıldızlar vardır dünyaya yetmiş yılda bir kere gelirler,İnsanlar onu ya bir kez görürler yada hiç göremezler.Ben gördüm oda sensin bir tanem..
Mutluluk bankasının sevgi ve sağlık şubesinin 2008 numaralı hesabına 365 gün sevgi yatırılmıştır. Gönlünüzce kullanmanız dileğiyle...
Bizi bilirsin yani gerçek dostlukları. Biz dostlarımız ağlarken ağlarız gülünce beraber güleriz ve her doğan güneşe birlikte merhaba deriz, ölümüne severiz...
Bir bakıp gözlerime her şeyi anlarsın ya Benimle kederlenir benimle ağlarsın ya.Şu sonsuz karanlıkta hiç umurumda değil batmayan güneş gibi içimde sen varsın ya...!
Gökyüzüm olsan seni dağ gibi sevsem.Her anı yeni bir çağ gibi sevsem. Dostlar için dünyada ölüm yok.Ölsem de seni bin yıl sağ gibi sevsem..
Yumsan gözümü uykuda sensin görünen bir bahçede bir kuytuda sensin görünen bir toprakta göklerde de tek sen varsın baksan eğilip her suda sensin görünen.
Yalnızlıkla dostluk kurduğu an gökyüzüne bak ve sana en yakın olan yıldızı gör O ben olacağım ve seni her yalnız gördüğümde sana göklerden sevgi göndereceğim.
Merhaba hüzün adası ben duygu gemisi günün ilk ışıklarıyla demir attım kıyılarına. Yüküm mutluluk hadi uyan aç gözlerini bak ve ne diyor gemideki ses “Seni Çok Özledim...! “
Her aya bakışında beni hatırla Gözlerin yıldızlara takılırsa gözlerine baktığımı sakın unutma unut ma bir yaprak düşerse avuçlarına ellerimdir sakın bırakma...
Herkesin sevdası var çiçeğin dalı, bulutun yağmuru. Denizin meltemi, insanın umudu var, Fakat ben hepsinden üstünüm çünkü benim senin gibi bir dostum var...
Özlemle seni yokluğunda sindirebilmek arzuları acılı yüreklerde düşlemek paylaşılacak günlerin güzelliğini ve bulabilmek seni umutların bileşkesinde...
Bir özlem var içimde uçsuz bucaksız bir sevgi var içimde dalsız bir duygu var içimde kirsiz passız bir de sen varsın unutmak imkânsız...
Karanlık akşamlarda mutsuz yarınlarda yalnızken gülmeyi sakın unutma arkadaşların yanında olmasa da sevmeyi unutsan da sevildiğini sakın unutma...
Gözlerin yaşla dolduğunda hiç dostun kalmadığında seviyorum dediklerin yok olduğunda unutma ki ben varım sevgiyle ve dostça! ! !
Nefes kadar yakın yıldızlar kadar uzaksın, uzanırım yetişemem, yetişirim dokunamam, dokunursam vazgeçemem, vazgeçersem yaşayamam...
Aşk gülü dikeniyle avuçlamaya benzer. Ellerin kan içinde kalır ama dikenlerin hesabını gülden soramazsın...
Ömrüme verilen bin ceza olsan yıllarca terk etmem seni, yıksam bu dünyamı yerle bir etsen yine de en güzel cennete değişmem seni...
Kırmızı güllerle dolu bir bahçede beyaz gülün ne kadar farkı varsa aşkının da hayatımda ki yeri o kadar farklı...
Meleklerin sevenleri kıskandığını biliyor muydun? Sevmek sevilmek bu dünyadaki en tatlı elmalı pastayı yemektir. Seni çok ama çok seviyorum...
Köprüden çok sular geçti. Ama bazı köprüler dertli sulardan dolayı yıkılmışlardır. Sakın kimseye yüreğini açma üzülen sen olursun...
Yar dardaysa gülüm yiğit güler mi, delirmez mi gülüm boralar estirmez mi dağlar ürkmez mi görkeminden yanan yüreğine çarpıp bileğini sökesi gelmez mi?
Mimozaları bilir misin nokta, nokta çiçekleri vardır. Mimozaları mimoza yapan işte o küçük çiçeklerdir. Sevgiyi sevgi yapan tek şey vardır. Sebepsiz yere ağlamaktır...
Umut dünyası bu bazı şeyler vardır yüreği sızlatır. İnsan gerçekten severse hayatına umut verir. Sevmek sevilmek güzel şey unutulmak olmasa...
İlkbaharda bazı ağaçlar vardır. Sabırla umutla çiçek açmayı beklerler ama bir zamansız soğuk çiçekleri döker her baharın bir sonu her sevdanın bir başlangıcı vardır...
Hep böyle çocuksu mu bakar gözlerin? Hep öylesi uzak ışık mı taşır? Bakışlarında beni dinlendiren bir şeyler var. Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin.
Güneşin hâkimiyetini yıldızlara ve aya bıraktığı bu saatlerde karanlıkta olanlara aydınlığı sağlayan yıldızlar kadar uzak olan aşkın sana iyi geceler diler...
Deniz kumsaldaki izleri siler, zaman ise kötü anıları ama hiçbir şey kalpteki gerçek dostluğu silemez...
Dostlar varmış; farklı şehirlerde birbirlerini özlediklerinde fısıldarlarmış özlemlerini rüzgârlara dışarıya bir bak rüzgâr değil fırtınalar esmekte...
Geceyi takip eden güneşin aydınlığı kadar karanlık bir dünyan olsun yanında değerini bilecek kadar değerli bir insan olsun...
Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamı taşısaydı ve sen bana seni ne kadar sevdiğimi sorsaydın inan ki bir tanem her gün yağmur yağardı...
Şafak vakti yağan bir çiğ tanesi kadar mahzun, denizlerin üstünde esen rüzgâr kadar çılgın, okyanusların derinliklerindeki inci tanesi kadar değerlisin benim için...
Her birimiz tek kanadı olan meleğiz ve bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz...
Dün rüya, yarın hayaldir, rüyayı mutlu hayali umutlu yapan bugündür...
Özlenen duygular hisler vardır ya senin kalbin heyecanla pıt, pıt atmakta bunu hissetmekteyim. Yorgun yüreğim senin esirin olmuş ruhum sen benim yüreğimdeki özlemimsin...
Her sorunun karşılığı SEN her şey senin yüzünden...
GELECEK güzeldir diye unut GEÇMİŞİ deme sakın! ! !
Bestesi tamam olmamış şarkılar gibiyiz. Yokluğa karışmış kimi notamız. Kimiyse bir mezar taşı gibi yalnız. Gidilmemiş yollara benzer mutluluğumuz...
Üzüntü yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez sadece bugünün gücünü tüketir...
Ben günah işlemedim sadece seni sevdim. Aşka gücüm yetmedi kadere boyun eğdim...
Kalbinle sev beni dilinle değil, sevginle ağlat beni derdinle değil, güzelliğinle sarhoş et beni içkinle değil, ölüm ayırsın bizi eller değil...
Gönlümde nice fırtınalar geldi de geçti. Her birine gönlüm güldü de geçti. Lakin ruhumda esen en son rüzgâr kalbimin ortasından deldi de geçti...
Mutluluğu uzaklarda arama mutluluk belki papatya yapraklarında belki uçan bir kelebekte belki de birkaç damla gözyaşındadır. Dilerim mutluluğun en güzeli senin olur...
Ufkun denizler kadar açık umutların yıldızlar kadar parlak sevinçlerin güneş kadar büyük sevgin su kadar berrak hayatın senin kadar güzel olsun...
Yıldızlara baktım yoktun, gözlerimi kapadım seni gördüm gece kadar güzeldin gülüyordun. Hep öyle kal sabah güneşiyle yanındayım. Aşk hiç biter mi?
Beyazın kaderi kirlenmek, siyahın kaderi suçlanmaktır.
Dünya bir gündür, o da bugündür!
Sen, sen ol! Asla biz olma.
Sakın 30 yıl hukukun olmayan birine, sakın deme!
Azdan az, çoktan çok gider.
Sadece şahlar hamleleri önceden sezer.
Hayat, ölümle kumar oynama sanatıdır
Özgürlük, sonu meçhul bir firardır.
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.
Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
Asla birilerinin umudunu kırma, belkide sahip oldukları tek şey o'dur.
Bela, kişinin sevdiklerinden gelir.
Oyun bitince şah da, piyon da aynı kutuya konur...
Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir.
Belki dünya için önemli olmayabilirsin ama,Biri için dünyalar kadar önemlisin
Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamı taşısaydı ve sen bana seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın, inan ki birtanem her gün yağmur yağardı.
İnsanlar tanıdım yıldızlar gibiydi, hepsi parlıyordu, hepsi gökteydi. Ama ben seni, güneşi seçtim, bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim
Hani gözler vardır sözleri anlatır, hani sözler vardır gözleri anlatır, bir de aşk vardır seni anlatır...
Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz.
Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var..
İnsanlar tanıdım yıldızlar gibiydi, hepsi parlıyordu, hepsi gökteydi. Ama ben seni, güneşi seçtim, bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim
Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!
Güneşin doğduğu da bir gerçek batdığı da... Kalbimin atdığı da bir gerçek, günün bitdiği de... Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek...
Seni yıldızlara benzetiyorum onlar kadar uzak onlar kadar erişilmezsin ama bir farkın var onlar bin tane sen bir tanesin.
Seni günde bir kez düşünüyorum o da benim 24 saatimi alıyoo
Eğer geceler uzun geliyorsa, sevgilin arayıp sormuyorsa, bir gün düşlerinde kavuşacağının yeminini vermişsen gönülden, işte o zaman sen deliler gibi seviyorsun arkadaş...
Martının denizi sevdiği kadar sevebilir misin ? Toprağın suyu sevdiği kadar sevebilir misin ? Leyla`nın Mecnun`u sevdiği kadar sevebilir misin? Hadi bırak butun bunlarıda, Benim seni sevdiğim kadar sen de beni sevebilir misin ?
Bir gün sevgilim sordu aşk nedir diye biraz zaman istedim düşeneyim diye.ertesi gün gördüm onu bir başkası ile kulağına fısıldadım aşk ızdırapdır diye
Sen ne biçim aşıksın sevdiğine seviyorum bile diyemeyen sen ne biçim aşıksın sevdiğine değer vermeyen nasıl aşıksın be sen nasıl aşıksın
Seni seviyorum diyenin sevgisinden şüphe et, çünkü aşk sessiz, sevgi dilsizdir..
Senden o kadar nefret ediyorum ki ama o kadarda seviyorum artık unutacağım seni sen de unut beni biricik nefretim…
Bazi rüyalar digerlerinden çok uzun sürer. Bazilari da çok çok güzel. Benim en uzun ve en güzel rüyam su an bu mesaji okuyor.
Al hadi hançeri eline vur hadi sırtıma acıma canım nasıl olsa kahpelik son modaa !!!
Mesajı okuduktan sonra elini kalbine koy güleceksin. Sana ruhumu yolluyorum birazdan öpüleceksin.
Hiç başlamaması gereken bir aşktı bu zaten. Yasaklarla başlayıp yasaklarla biten. Artık sevmek yok, dönmek yok. Seni yeniden sevmesini bildiğim gibi unutmasınıda bilirim.
Dünyanı tersine döndüreceğim, senide canından bezdireceğim, yaktığın ateşi söndüreceğim ,hesabım bitmedi daha seninle.